Yenikent Mahallesi’nde bulunan Küllüoba kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığı nezaretinde 1996 yılında başlayan ve bugüne kadar Tunç Çağı’nın ilk izlerini taşıyan objeler, hayvan kemikleri, taş sandukalar ile çömlek mezarları ortaya çıkaran çalışmalardır. Geçen yıl elde edilen sonuçlar, yaklaşık 5 bin yıl öncesine ait pişmiş ekmek kalıntılarının da bulunduğunu gösterdi.
PLANLI VE SİSTEMLİ YERLEŞİM Hakkında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki, Küllüoba’nın planlı bir şekilde kurulmuş erken yerleşimlerden biri olduğunu ifade ediyor. Yapıların M.Ö. 3200-3000 yıllarına tarihlenen koniler halinde dairesel biçimde yan yana dizildiğini ve dışa açık olmayan bir sistem oluşturduğunu belirtti.
MEZARLIK ALANLARI VE ÇEŞİTLİ KÜLTÜREL DİGİTAL Yerleşmeden yaklaşık 100 metre ötedeki mezarlıkta, farklı tipte mezarların bir arada bulunması, topluluklar arası etkileşimin ve farklı grupların bir araya geldiğini gösteriyor. Bu çeşitlilik içinde taş sanduka, kerpiç sanduka, çömlek mezar ve basit toprak mezarlar yer alıyor.
SOSYAL DİNAMİKLERİN İZLERİ Bu yılki kazılarda, kafa travması sonucu hayatını kaybeden bireylerin iskeletleri ortaya çıktı. Türkteki, “Yerleşimde sosyal çatışmanın varlığını işaret eden belirgin bulgular mevcut. Henüz savaş olgusunu kanıtlayacak nitelikte kanıt yok, ancak çatışmanın varlığı kesinleşmiş durumda.” dedi.
NÜFUS YAPISI VE YAŞAM KOŞULLARI Kazılar, Küllüoba’nın en erken aşamasında yaklaşık 500-700 kişinin yaşadığını öngörüyor. Yerleşmenin verimli bir ovaya kurulduğunu ve nüfus artışının tarımsal üretimle ilişkili olduğunu belirtildi.
ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Demet Delibaş, mezarlarda yapılan incelemelerde insanların bebek ve çocuklar dışındaki yaş ortalamasının yaklaşık 35-40 yıl civarında olduğunu açıkladı. Delibaş, ölüm nedenleri arasında şiddet ve veremin etkili olduğunu ekledi. “5 bin yıl önce yaşamış insanlara, onların eşyalarına ve yaşamlarına dokunabiliyor olmak büyük bir heyecan.” diyen Çanakkale Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Özge Halfeoğullar da gönüllü olarak katıldığı kazıların kendisine akademik arkeoloji yolunu açtığını ifade etti.