Çikolata kisti olarak da bilinen endometriozis, kadınların yaşam kalitesini ciddi biçimde etkileyebilen kronik bir durumdur. Bilimsel değerlendirmeler, bu hastalığın yalnızca şiddetli ağrıya yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda kısırlık riskini de artırabildiğini göstermektedir. Medipol Sağlık Grubu’ndan Prof. Dr. Murat Ekin, erken tanının önemine dikkat çekerek bu hastalığın yönetimine dair ayrıntıları paylaşıyor.
Çikolata Kisti ve Etkileri Endometriozis, rahim iç tabakasına ait dokunun karın boşluğu ve pelvik bölgelere yerleşmesiyle gelişir. Bu durum kronik pelvik ağrı, kısırlık ve yaşam kalitesinde düşüş gibi sorunlara yol açabilir. Farkındalık az olduğundan toplumda sık görülen ancak çoğu zaman fark edilmeyen bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir.
TANIN YERİ VE YAŞ ARALIĞI Tanı konması çoğu kez uzun bir süreç gerektirebilmektedir. Çoğu hastada 25 ile 35 yaş aralığında tanı konulur; ancak tanıya ulaşana kadar geçen süre bazı durumlarda yılları bulabilir. Endometriozis için kullanılan teşhis yöntemleri arasında ultrasonografi ve muayene bulguları yer alsa da kesin tanı cerrahi ve patolojik incelemeye bağlıdır.
“Tanıda gecikme bazı durumlarda 7 yıla kadar uzayabilir. Özellikle adenomyozis gibi farklı bir tabloyla karışan vakalarda ağrı ile adet düzeninde değişiklikler öne çıkar.”
KISIRLIK RİSKİ VE YAPISAL ETKİLER Çikolata kisti, pelvik bölgede yapışıklıklar oluşturarak yumurtanın tüplere ulaşımını zorlaştırabilir. Bu durum yumurta kalitesini ve miktarını da etkileyebilir. Sonuç olarak, embriyo gelişimini ve tutunmayı olumsuz yönde etkileyebilir.
Hastalığın kesin tanısı için cerrahi ve patolojik inceleme gerekebilir. Hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve ultrasonografide tespit edilen yapılar, tanıda yol gösterici olabilir. Gerekli durumlarda tanısal laparoskopi yapılabilir ve bu seansta odaklar temizlenebilir.