Her yıl dünya liderlerini bir araya getiren BM Genel Kurulu’nun yüksek seviyeli hafta oturumları bu yıl 23 Eylül’de başlıyor. Erdoğan’ın konuşması dördüncü sırada planlanırken, Genel Kurul’a 195 ülkeden üst düzey katılım bekleniyor.
GAZZE’YE DİKKAT ÇEKİLECEK BM’nin 80. Genel Kurulu’na Türkiye Cumhurbaşkanı olarak 15’inci kez hitap edecek Erdoğan’ın ana gündemi İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü operasyonlar ve Filistin’in devlet olarak tanınması konularını kapsayacak. Ülkelerin İsrail’e karşı durması yönündeki çağrısı, üye ülkelerden gelecek dayanışmaya bağlı olacak. Erdoğan, zirve kapsamında 22 Eylül’de Filistin Konferansı’nda ve 24 Eylül’de BM İklim Zirvesi’nde de konuşmalar yapacak.
NEW YORK PROGRAMI YOĞUNLUK KAZANACAK Erdoğan, New York’ta Türk-Amerikan toplumuyla buluşacak; Türk-Amerikan Yönlendirme Komitesi’nin düzenlediği yemekte konuşacak ve Türk Evi’nde iş dünyası temsilcileriyle temaslarda bulunacak. Çarşamba günü BM İklim Zirvesi’nde bulunacak olan Cumhurbaşkanı, çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirecek.
25 EYLÜL’DE BİRİNCİ GÜN ORDUSU: TRUMP İLE GÖRÜŞME ABD’nin başkenti Washington’da 25 Eylül’de Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüşmesi planlanıyor. Görüşmede askeri ve ticari konular ile küresel meseleler masaya yatırılacak.
Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’na katıldığı yıllar boyunca yaptığı konuşmalar, savunduğu mesajlar ve reform çağrıları, Türk dış politikası için sık sık referans noktası olmuştur. 2005 yılında ilk kez BM Genel Kurulu’na katıldığı dönemde dünyanın geleceğine dair mesajlar veren Erdoğan’ın konuşmaları, o süreçten bugüne, BM’nin yapısal dönüşüm ihtiyacını ve uluslararası sorumlulukların güçlendirilmesini vurguladı.
BM’DE TARİHİ KONUŞMALARIN ARDI ARDINDAKİ MESAJLAR 2007 yılında terörle mücadeleden güvenlik mimarisine, 2009-2011 arasındaki konuşmalarda Suriye, Libya ve Filistin’e yöneltilen eleştiriler dikkat çekti. 2014’te “Dünya beşten büyüktür” ifadesinin yankılarıyla BM reformu konusundaki çağrılar pek çok kez öne çıktı. 2016-2018 yıllarında FETÖ ve bölgesel güvenlik konularında verilen mesajlar, kriz bölgelerindeki dayanışma ve işbirliği çağrılarını pekiştirdi. 2020’de salgınla yüzleşirken BM’nin hızlı hareket etmesi gerekliliği ve güvenlik konseyinin yeniden yapılandırılması vurgusu ağır basdı.
İNSAN HAKLARI VE MÜLTECİ SORUNLARI 2021 ve 2022 yıllarında iklim değişikliği ve göç arasındaki bağ kurularak, sıcaklık artışının tetiklediği afetlere değinildi. Karadeniz Tahıl Koridoru gibi uluslararası işbirliği modellerinin başarılabilirliği üzerinde duruldu; insani krizlere karşı ortak çözüm arayışları sürdü. Ayrıca KKTC’nin bağımsızlığına yönelik çağrılar ve Karabağ konusundaki görüşler de konuşmaların odak noktalarından birini oluşturdu.
İSRAİL’E KARŞI ULUSLARARASI DURUŞ Geçen yıl BM Genel Kurulu’nda Filistin devletinin tanınması ve Doğu Kudüs başkentiyle bağımsız bir Filistin devletinin sürdürülmesi için dünya kamuoyuna yöneltilen çağrı yineleniyor. BM’nin yapısal eleştirileri sürerken, “Dünya beşten büyüktür” yaklaşımı bugün de uluslararası gündemde yer buluyor.