Polonyalı yazar Stanisław Lem’in Yenilmez adlı eserinde betimlenen yapay nanobotlar, sürü halinde toplandıklarında enerji toplayıp kendini savunabilen bir güç halini alabiliyordu. Bugün bu hikaye, gerçek dünyaya dönüştüğünde akıllı toz olarak adlandırılan yeni bir teknolojinin kapısını aralıyor. DARPA’nın geçmişteki çalışmalarında ortaya çıkan bu fikir, çevre gözleminden madenciliğe ve askeri istihbarata kadar çeşitli alanlarda uygulanmaya başlandı.
TANE BOYUTUNDA SENSÖRLER olarak adlandırılan bu nanoSensörler, havada asılı kalabilen ve merkezi bir cihaza veri ileten minik birimlerden oluşuyor. İlk etapta pirinç tanesi büyüklüğünde olan kablosuz alıcılar, yıllar içinde küçülerek çıplak gözle bile zor görülen düzeylere, yaklaşık 1 mm³ ila 0,02 mm³ aralığına indi. 2003 yılında Crossbow Technology’nin “MICA” platformu ile UC Berkeley’nin “Spec” sensörleri, nem, ışık ve sıcaklık gibi değişkenleri milimetrik boyutlarda ölçmeye başladı. Son yıllarda ise bu mikro sensörlerin yetenekleri genişledi; artık ses kaydı yapabiliyor, havadaki kimyasal bileşenleri belirlemeye yönelik çalışmalar da ilerliyorlar. Futurism’in son haberleri bu sistemlerin tek başına insan vücudundaki değişimleri izleyebildiğini, sürüler halinde dağıtıldığında biyolojik unsurları tanımlayabildiğini gösteriyor. Uzmanlar, gelecekte bu sensörlerin üç boyutlu ortamlarda neredeyse sınırsız veri elde edebileceğini öngörüyor.
BÜYÜYEN ENDÜSTRİ Analizlere göre akıllı toz endüstrisinin 2022’deki değeri yaklaşık 115 milyon dolar olarak hesaplandı ve 2032’de bu rakamın 400 milyon dolara yaklaşması bekleniyor. Şu aşamada çalışmalar çoğunlukla üniversite ve özel laboratuvarlarda yürütülüyor. Emerson Process Management ve Hewlett-Packard gibi teknoloji devleri bu alanda öne çıkıyor; İsrailli Stardust Solutions ise tartışmalı bir yaklaşımı gündeme getirmişti. Şirket, akıllı tozun bir varyantını kullanarak Güneş ışığını engellemeyi hedeflediğini açıklamıştı.
GELECEK PLANLARI Şu anki akıllı toz teknolojisinin karşılaştığı sınırlamalardan biri, sensörlerin merkezi bir işleme birimine bağlı çalışması ve bu durumun insan kontrolünden tamamen kopuşunu engellemesi. Ömrü sınırlı olan sensörlerin enerji yönetimi üzerinde çalışılarak yaşam süreleri uzatılmaya çalışılıyor; ışık, titreşim ve elektromanyetik alanlardan enerji toplama gibi konular bu çabanın odak noktalarını oluşturuyor. Gerilimli ve distopik olasılıkları çağrıştırsa da uzmanlar, akıllı tozun çevre izleme, tıp, sanayi ve güvenlik alanlarında devrim niteliğinde bir gelecek vadettiğini ifade ediyorlar.