Terörsüz Türkiye hedefiyle kurulan komisyon, 11. kez toplandı ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinden sivil toplum örgütlerini dinledi. Konuşmalar sırasında İTTİHAD Başkanı Mehmet Bekir Şimşek’in açıklamaları, komisyonda bazı tansiyonların yükselmesine yol açtı. Şimşek’in, devletin güç kullanımıyla bazı yapıların hatalı hareketler yaptığını bilmekle birlikte Kürt halkı adına PKK’nın da zararlar verdiğini iddia eden sözleri, DEM’li üyeler arasında gerilime neden oldu. Toplantı esnasında DEM üyelerinin salondan ayrılması gündeme geldi.
Bu gelişmelerin ardından DEM Partisi, komisyondan ayrılma yönündeki bir gündemin olmadığını belirtti. “BARIŞA HİZMET ETMEYEN ZEHİRLİ DİL KULLANILDI” başlığıyla yayımlanan açıklamada, davetli konuşmacının barışa hizmet etmeyen, ayrıştırıcı ve çözüm karşıtı bir üslup benimsediği ifade edildi.
“SADECE BİZİ DEĞİL DİĞER VEKİLLERİ DE RAHATSIZ ETTİ” başlıklı bölümde, söz konusu kişinin kullandığı dilin sadece DEM Partili vekilleri değil, birçok farklı partiden milletvekillerini de rahatsız ettiği vurgulandı.
“KOMİSYONDAN ÇEKİLMEDİK” ifadesiyle açıklanan DEM Partisi, bugün yaşanan gerilimin basında çıkan haberlerle yanlış aktarıldığını; oturumun, davetlinin zehirli dilini durdurma ve barış dilini yüceltme amacıyla davetli konuşması bitene kadar sürdüğünü belirtti.
DEM Parti’nin yayımladığı tam metinde, komisyonun iki günlük toplantısında akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının sunduğu önerilerin demokratik çözüm ve barış açısından önemine değinildi. Bu önerilerin ileriki çalışmalara yön vereceği vurgusu da metinde öne çıktı. Davetlilerin sunumlarının, barış dilinin temel ilkelerine uygun bir zeminde ele alınması gerektiği fikrini yeniden hatırlattı.
Kamuoyuna yönelik açıklamalarda, barışın dilde başladığı savunuldu ve toplantıların farklı görüşlerin saygılı bir şekilde dinlenmesi prensibiyle ilerlediği ifade edildi. Ancak bugün sunum yapan davetlinin “barış nasıl olmaz?” şeklindeki yaklaşımı, komisyonun daha önceki çalışmalarıyla çelişti ve ortamı bozdu.
DEM Parti, barış dilini ve demokratik çözüm odaklı yaklaşımı benimsemeye devam edeceğini belirtti. Komisyonun, gündemindeki konulara ilişkin çalışma ve yasalarla ilgili ilerlemeyi sürdürmesi gerektiğini, önümüzdeki günlerde geçirilecek geçiş dönemi yasaları, infaz yasası ve demokratikleşme süreçlerinin koordineli biçimde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin umut hakkına ilişkin kararının, Türkiye’nin barışçı gelecek vizyonunu güçlendirmek amacıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına atıfta bulunması da önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Komisyonun bu süreçte barış odaklı bir yol haritası sunması ve gelecek işleyişinin, TBMM’nin barış mesaisine katkıda bulunması bekleniyor.
News
